Halk Teknolojileri
Un Değirmenleri
Ordu yöresinde özellikle mısırı öğüterek un elde etmek için kullanılan değirmenlerin bilinen tarihi iki yüz üç yüz yılı bulmaktadır. Mesela Mesudiye ilçesinde bulunan ve “Tıngırın Değirmeni” olarak bilinen üç yüz yıllık bir değirmen aslına uygun olarak restore edilmiş ve ilgililerin ziyaretine açılmıştır. Yine Çatalpınar ilçesinde bulunan bir başka 200 yıllık değirmen ise halen kullanımda olup iki üç kuşaktır işleten ailenin hizmetindedir.
Değirmenin çalışma prensibi: Un değirmenleri genellikle su ile çalışmakta olup dere ve ırmak yakınlarında kurulmuştur. Değirmene gelen su, kanal vasıtasıyla değirmenin çarkını döndürür. Değirmenin oluğuna giren su ise çarka vurur. Suyun çarka vurmasıyla değirmen dönmeye başlar.
Çevre köylerden veya mahallelerden insanlar buğday ve mısır öğütmek için değirmenlere giderler. Bu değirmenlerde öğütülen un, elektrikli değirmenlere göre daha lezzetli olur. Su değirmenleri mısırı yavaş yavaş öğüttüğü için unu yakmaz. Bu yüzden bu değirmenlerde öğütülen mısır ununun yerini, diğer değirmenlerde öğütülen unlar tutmamaktadır.
Eski dönemlerde, dere ve ırmağın bulunduğu hemen hemen her köyde ve her mahallede bulunan un değirmenleri bugün sayıca oldukça azalmışlardır. Var olanların da önemli bir kısmı da elektrikle çalışır hale getirilmiştir.
Bu değirmenler bazı mahalle ve köy isimlerine de ilham kaynağı olmuştur. Mesela Kumru ilçesinde değirmenlerinin çokluğu ile bilinen bir köye eski çok değirmen ismi verilmiştir. Zira bu köyde geçmişte dokuz adet değirmen hizmet vermiştir.
Bileyi Taşı (Kösüre Taşı)
Ordu yöresinde özelikle kırsal kesimde hemen hemen her evin önünde bıçak, keser, balta, nacak, orak, tırpan ve çakı bileyilemek için kol gücüyle çalışan büyükçe bir bileyi taşı bulunmaktadır. Yaklaşık yarım metre çapındaki taşın ortasından demirden yapılmış bir hareket ettirici kol geçirilir. Taş iki ayaktan oluşan ağaçtan mamül, iskele şeklinde bir düzeneğin üzerinde durmaktadır. Taşa bağlı kol çevrildikçe bileyi taşı da döner ve bileyilenecek olan malzeme taşla temas ettirilerek bileyileme işlemi yapılır. Bileyileme işlemi yapılırken taşın üzerine bir miktar su ya da zeytinyağı döküldüğünde bileyilemenin daha keskinleştirici olacağı bilinmektedir. Bileyileme taşı oldukça ağır olduğundan bu taş genellikle sabit bir yerde durmakta uzun zaman yer değiştirmemekte, genellikle samanlık, ahır ve serenti kenarlarında ya da içlerinde bulunmaktadır.
El Değirmenleri
Suyla çalışan un değirmenlerinden başka evlerde kullanılan bir diğer basit teknolojik alet de el değirmenidir. Özellikle köylerdeki mutfaklarda küçük miktarda mısır, buğday ve benzeri malzemeleri öğütmek ya da inceltmek, kırmak için bu değirmenler uzunca bir zaman kullanılmıştır.
El değirmeni üst üste binmiş iki taştan oluşur. Alttaki taş her daim sabit kalmak üzere üst taş döndürülerek öğütme ya da kırma işlemi gerçekleştirilir. Üstteki taşın üzerine monte edilmiş bir tutacak yardımıyla taş döndürülmektedir. Bu tip değirmenlerin yerini bugün modern mutfaklarda kullanılan blander ve benzeri elektrikli el aletleri almış bulunmaktadır.
Tetikli, Üzeri Yivli Ok
Ordu yöresinde özellikle gençlerin av amaçlı kullandıkları, Batı Edebiyatında William Tell hikayelerinden aşina olduğumuz üzeri yivli, bir tetik mekanizmasıyla çalışan, ahşaptan imal edilen ok bugün pek örneği kalmamış bir halk teknolojisi ürünüdür. Ahşap bir düzlem üzerine okun yerleştirileceği bir yiv ve okun gergi telini harekete geçirecek basit bir tetik mekanizmasıyla çalışan ok genellikle kuş avlamak ve tektik atış yapmak için kullanılmıştır. Yayın ana gövdesi okun atılacağı gövdeden geçirilerek, yaya ait ip de ana gövdenin üzerinde gergin şekilde bırakılmak suretiyle basit bir yiv, tetik ve gergi tekniği kullanılmaktadır. Tetiğe dokununca gergi yayı okun arka kısmına vurmakta bu sert vuruşla ok yaydan fırlayarak tutulan hedefe doğru fırlatılmaktadır. Belli bir mesafeye kadar isabet gücü bulunan bu ok geçmiş zamanlarda çeşitli ağaçlardan imal edilerek özellikle gençler tarafından av ve sportif amaçla kullanılmıştır.