ARTVİN HALK KÜLTÜRÜ

Yöre Ağızları ve Argosu

Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi tarihi geçmişi ve konumu nedeniyle Gürcü, Ermeni, Laz, Lom, Rum, Kıpçak gibi çeşitli halk gruplarının yaşadığı bir mekân olmuştur. Bu durum dil ve ağız özellikleri yoluyla kendini göstermektedir. “Kafkas dilleri grubunun Güneybatı Kafkas dil ailesi içinde Lazca ile birlikte Gürcüce, Svanca ve Megrelce de bulunmaktadır. Türkiye’de dar bir bölgede konuşulmasına rağmen farklı diyalektlere sahip olan Lazca Rize’nin doğusuna doğru Çayeli’nden sonraki Rize’ye bağlı dört ilçe Pazar, Ardeşen, Çamlıhemşin Fındıklı ve Artvin’e bağlı Arhavi, Hopa ve Borçka’da konuşulmaktadır. Doğu Hemşinlileri Müslümanlaşmış olmakla birlikte dillerini korumayı başarmışlardır. Hemşinceyi Türkiye’de sadece Artvin Hopa Hemşinlileri konuşur. Hopa Hemşinlileri bugünkü Hemşin’den 1500’lü yıllarda göçmüştür. Sebepleri çok iyi bilinmese de; o tarihlerde göçen sadece Hopa Hemşinlileri değil bugün Rusya’da, Abhazya’da yaşayan Hamşetsi Haylar yani Hemşin Ermenileri de göçmüştür. Hopa civarında konuşulan Hemşin dili üzerine ayrıntılı araştırmalar yapılmamıştır. Ancak yapılmış sınırlı araştırmaların gösterdiği kadarıyla Hemşincenin Ermenicenin bir lehçesi olduğu ileri sürülmüştür” (Gökdağ, 2011: 120-131). Saha çalışmalarımız süresinde örneğin Borçka ilçesi, Muratlı ve Göktaş’ın bir kısmı, Camili Havzası, Meydancık ve çevre köyleri Türkçe’nin yanında Gürcüce’yi de günlük yaşamlarında kullandıkları gözlemlendi. Arhavi ilçesi nüfusunun çoğunluğu Lazca bilmekle birlikte önceki kuşakların dil bilgisine oranla zayıf kalmaktadır.

Yöre ağzında, akrabalık bağı olan kişilerin isimlerinin sonuna –ay- ekinin getirildiği tespit edilmiştir. Bu konuda yapılan çalışmalar bu gözlemi doğrulamaktadır: “Ekin Artvin, Posof ve Ahıska’da yaygın olarak kullanıldığını bölge üzerine yapılan ağız çalışmaları göstermektedir. Özellikle ek, “anay”, “babay”, “dedey”, “neney”, “yengay” gibi ve insan isimlerini anarken de bu ekle birlikte kullanılır. Ek akrabalık adlarında /+y/, kişi, hayvan ve bitki adlarında /+(a)y/ ve /+a/ şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Kişi adlarının yerini tutan ve kişinin bir niteliğinden hareketle onu benzerlerinden ayırmaya matuf bazı lakapların sonuna da /-(a)y/ ~ /+a/ ekinin geldiği görülmektedir. Lakabı taşıyan kişinin ekin üzerine eklendiği ismin niteliğinde olduğu anlamı burada kendini hissettirmektedir. Aşağıda Artvin’in Sarıbudak köyünden derlenmiş bu ekle türetilmiş lakaplık sözcükler verilmiştir” (Uyğur, 2016).

bardağ+ay ~ bardağ +a < bardak +ay bokelay < Ar. vükelâ +y çaçan+ay ~ çaçan+a < çaçan “bulaşık yıkamada kullanılan, elbezi, ağaç kabuğu, bitki lifi gibi her türlü araç (Pehlivan. Ş. 1993: 249)

Sözcüklerin söylenişlerinde özellikle e-a seslerinde belirgin farklılıklar görülmüştür.

Ağız farklılıklarında başlıca değişiklikler (Tokdemir,1993):

  1. Sesli harf değişiklikleri: Sen/san, gel/gal, erik/erük, soğuk/savukh.
  2. Sessiz harf değişiklikleri: Böyle/bela, Ayı/avi, “f” lerin “p” olarak söylenmesi: Efendi/ Ependi.
  3. Bazı sözcüklerin başına “H” harfinin getirilmesi: Akıl/hakıl, ama/hama, oluk/holuk, elbet/helbet.
  4. Bazı sözcüklerin başındaki “Y” sessiz harfinin kaldırılması: Yılan/ilan, Yiğit/igit.
  5. Sesli harfle biten sözcüklerin sonuna “y” harfi getirilmesi: ana/anay, araba/arabay, kapı/kapıy.
  6. Yumuşak sessizlerin sertleştirilmesi: Diken/tikan, dikine/tikina.

Soru Yapımı: Soru sorulurken, bümlenin veya kelimenin sonunda soru ekleri kullanılmadan kelimelerin son heceleri uzun ve vurgulu söylenerek soru sorulduğu anlaşılır.

Örnek: Gördün mü? / Gördüüün?

Hava bugün soğuk soğuk mudur?

Hava soğuktuuur?