Warning: file_get_contents(/home/karade61/public_html/site_temalari/DOKAP/amp_link.fil): failed to open stream: No such file or directory in /home/karade61/public_html/kalip/KL_SITE_TEMASI.php on line 374

Warning: file_get_contents(/home/karade61/public_html/site_temalari/DOKAP/amp_css.fil): failed to open stream: No such file or directory in /home/karade61/public_html/kalip/KL_SITE_TEMASI.php on line 375
Halk Veterinerliği - Doğu Karadeniz Kültür Envanteri Projesi

RİZE HALK KÜLTÜRÜ

Halk Veterinerliği

Yakın geçmişe kadar köylerdeki hemen bütün evlerin ahırında mutlaka hayvan beslenirdi. Evin temel besin ihtiyacının büyük bölümünü ahır hayvanları karşıladığı için hayvanların sağlığına çok dikkat edilir. Hayvan besiciliğinin yaygın olduğu dönemlerde, hayvanların rahatsızlıklarına karşı tedbirler köylerde karşılanıyordu. Kuşaklar boyunca hayvancılıkla uğraşan köylülerin edindiği tecrübeler zamanla tedaviler konusunda belli bir birikimin oluşmasını sağlamıştır. Hayvancılıkla ilgilenen hemen herkes belli başlı tedavi yöntemlerini bilir ve uygular. Çare bulamadıkları hastalıklar için ise halk hekimlerinden yardım alırdı.

Hayvanlar nazardan çok çabuk etkilenir. Süt veren ineğin sütünün kesilmesi, hayvanın saldırganlaşması, cildinde siğiller çıkması gibi hayvan hastalıklarının pek çoğunda sebep nazar değmesi olarak tespit edilir. Bu sebeplerden dolayı hemen bütün ahırlarda ve ahır hayvanlarının üzerinde nazara karşı etkili olduğu düşünülen materyaller bulundurulur. Nazara karşı ahır kapılarına kum dolu torbalar asılır. Ahırların içinde muska bulundurulur. İneğin boynunda bağlı olan iğe nazar boncuğu ve sair boncuklar takılır. Okunmuş ekmeğin içine tuz konularak göze geldiğine inanılan ineğe yedirilir. İneğin karnının altında yumurta kırılır. Çağ çırasından tütsü yapılarak inağın karnı tütsülenir.

İnek doğurduğu zaman hasta kabul edilir. Bu sebeple özel bir yem yapılır. Suya mısır unu konur, tuz katılır, arkasından su kaynatılır. Su, mısır unu ve tuzdan oluşan bu yeme malez denir. Malez bol miktarda vitamin içerdiği için doğumdan sonra belli bir süre ineğe verilmeye devam edilir.

İneğin sütü azaldığında veya daha fazla süt vermesi istenildiğinde inek sütü ile odun külü karıştırılıp bu karışımla ineğin memeleri yıkanır.

İneğin göz kapağında nazar nedeniyle çıktığına inanılan kemik, jilet yardımıyla alınır.

İneğin gözüne çapak olursa sabun ile zeytinyağı karıştırılıp gözüne sürülür.

Hastalanan hayvan iyi olsun diye kulağının kesildiği rivayet edilir.

Hasta hayvana karbonatlı su içirilir, tuz yalatılır.

Doğumu kolaylaştırmak için yüklü ineğin karnının altına bir bez gerdirilir. Bez iki ucundan tutularak sağa sola çekilerek ineğin karnına masaj yapılır.

Ökseotunun yaprakları öğütülüp bir gün bekletildikten sonra, içerisinde bir miktar tuz atılarak elde edilen karışımın suyu ishalli hayvanlara içirilir.

Karnı şişen hayvana sabun suyu, ayran ve su içirilir. Karnı şişen hayvanın kulağı kan akacak kesilir. Daha sonra hasta hayvana toprak karıştırılmış su içirilir.

Antiseptik özelliği nedeniyle Doğu Karadeniz yaylalarındaki bayanlar acı çiğdem bitkisinin (L: Colchicum autumnale) çiçeklerini kaynatıp süzdükten sonra elde ettikleri sıvı ile ineklerin memelerini yıkayarak sağımdan öncesi hijyenik bir ortam sağlandığını belirtmişlerdir.

Defne çiçeklerinden elde edilen yağ, hayvanların derilerindeki yara ve çatlakların tedavisinde kullanılır. İneklerin sertleşen ve iltihaplanan memelerini iyileştirmek için de defne yağı kullanılır.

Çıbanların tedavisinde ebegümecinin tümü dövülür, sütle kaynatılarak lapa yapılır ve yaranın üzerine sürülür.

Doğumdan sonra doğum zarı, eşi düşmeyen ineğe, yağ ile şeker pişirilip ılık halde ineğe içirilir. Tohumluk olarak bırakılan salatalığın tohumları alınır. Kabukları soyulmadan ineğe yedirilir.

Kırık tedavisinde kırık olan yer yumurta, yağ ve un ile hazırlanan yakı ile bağlanır. Kırık tedavisinde zift, yumurta ve bal karışımı da kullanılır.