GİRESUN HALK KÜLTÜRÜ

Giyim - Kuşam ve Süslenme

Yöresel kıyafetleri “yöresel” yapan esas unsur, söz konusu yörede giyilen giysilerin hemen tümünün yaşanılan çevrenin doğal kaynaklarıyla üretilmiş olmasıdır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Doğu Karadeniz’de giyim kuşamın başlıca hammaddesi kenevir bitkisinden elde edilen kendir lifleriydi. 1950’li yıllara kadar hemen her evde mevcut olan dokuma tezgâhlarında kendir iplerinden giysiler ve havlu, peşkir gibi çeşitli eşyalar üretilirdi. Hazır giyim mağazalarının yaygınlaşması sayesinde fabrika üretimi giysiler yaygınlaştıkça evlerdeki dokuma tezgâhları kullanımdan çıkmaya; yöresel üretimin gerilemesine bağlı olarak da geleneksel kıyafetler terk edilmeye başlamıştır.

Giyim-kuşam yapılan işlere, değişen şartlara bağlı olarak sürekli değişmektedir. Günümüzde Giresun ilinde yerel kıyafetlerin görülebileceği yerler ilin iç kesimleri ve yüksek rakımlı köyleridir. Ağasar vadisinin batı yakasındaki Eynesil, Görele ve bu ilçelerin arkasında kalan yerleşimlerde geleneksel kıyafetler nispeten daha fazla görülebilmektedir. Sözünü ettiğimiz yörede kadın giyiminde elbise olarak entari ya da fistan, bunun üzerine bele sarılan peştamal, kadınların üzerine giyindikleri yelek ve dokuma türü bir çeşit çanta olan çenti göze çarpan kıyafetlerdir. Ayağa giyilen çarık, çapula gibi ayakkabılar 1950’li yıllarda dahi birçok köyde bulunması zor eşyalardı. Köy içinde, tarlada, bahçede yalın ayak gezerdi insanlar. Çarıklarını çarşıya pazara giderken giyerlerdi. Lastik ayakkabılar ayakkabı ihtiyacını karşılamış, günümüzde hâlâ köylerde yaşayan pek çok insan tarla, bahçe işlerini yaparlarken ayaklarına lastik ayakkabı giyinmektedirler.

Sahil şeridi boyunca sıralanan il ve ilçe merkezlerinde kadın-erkek, yaşlı-genç hemen herkes modern kıyafetleri tercih etmektedir.

Geleneksel Giysiler

Kadınların başlarına ve bellerine bağladıkları peştamallar yöresel kıyafetler arasında ilk önce dikkat çeken unsurlardır. Peştamalların renk ve desen bakımından değişik türleri vardır. Bele bağlanan peştamallar dikey çizgilidir. Buna yörede direkli de denir. Erkek kıyafetleri arasında zıpka denen paçaları dar dizden yukarısı bol pantolonlar ilin iç kesimlerinde giyilmeye devam edilmektedir. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayan erkeklerin üzerinde ceket başlarında da kasket dikkat çeker. 

Şer’iyye sicillerinden derlenen tereke kayıtlarında tespit edilen giysi isimleri:

Abâ, Ferâce, Peçe, Alaca entâri, Gömlek, Kuşak, Sarık, Cübbe, Beyaz entâri, Şâl, Keten gömlek, Keten entâri, Çiçekli entâri, Keten şalvâr, Takke, Uçkur, Urba don, Müsta’mel entâri, Yemenî, Trablûs kuşak, Peştemâl, Mendîl, Astarlık, Basma, Keten bezi, Püsküllü fes, Elyuta peştamal, Şalvâr, Mâhûrî bezi, Hâsse bez, Yünlü gömlek.

Erkek Giysileri

Erkekler pantolon yerine eskiden dar, dikiş yerleri siyah ibrişimle işlenmiş siyah veya lacivert çuhadan yapılmış zıpka, bunun üzerine yine dikiş yerleri ibrişimle işlenmiş, aynı kumaştan bir yelek, ceket olarak işlenmiş bir aba, başta aynı kumaştan bir başlık, ayaklarda bacaklara yapışık alt tarafları yemeni biçimli çizmeler giyerlerdi. Belde zarif bir kuşak, bu kuşak içine sokulmuş fildişi saplı bir bıçak olurdu. 1940’lı yıllarda giyinmek üzere yünden dastar denilen pantolon, gömlek, ceket yapılırdı (Bilir, 2007: 231).

Elli yıl öncesine kadar köylü erkeklerin üzerinde, kendi evlerinde yünden ördükleri düz renk şal görmek mümkündü.

Kadın Giysileri

Geçmişte kasaba kadınları altta bir şalvar, bunun üstüne üç etekli kenarları ve etekleri ipek ibrişim işlemeleri ile süslenmiş ağır kumaştan yapılmış entari, başta fes, fesin üstünde oyalı yazma, gerdanda dizi halinde beşibirlik, inciler, kulaklarda elmaslı küpeler, ayaklarda ajurlu çorap ve işlemeli terlikler giyerlerdi (Bilir, 2007: 231).

Yöresel kıyafet olarak, il genelinde kadınların önlük olarak bellerine sardıkları şal ve peştamallar dikkat çeker. En yaygın olanı Tamzara dokuması önlüklerdir.

Yüksek rakımlı köylerde kadınlar yük taşırken bellerini incinmelerden korumak için kalınca bir kuşak sarınırlar. Bu kalın kuşağa ilin iç kesimlerinde acem şalı da denmektedir.

İlin doğusunda, Çepnilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kadın kıyafetlerinde kırmızı ve sari gibi canlı renkler daha fazla göze çarpar. Yine Çepni yerleşimlerinde kadınlar bele sarılan kuşak ve üçetek giyinirler. Üçetek geçmiş yıllarda ilin genelinde yaygın olarak görülen, tercih edilen giysilerden biriydi. Erkek kıyafetinde zıpka ne kadar yaygınsa kadın giyiminde de üçetek o kadar yaygındı.

Lastik ayakbılar ortaya çıkmadan önce köylerde yaşayan insanlar hayvan derisinden yapılan çarıklar giyinirdi. Çarık basit bir ayakkabı olsa da pek çok köylü çarık dahi bulamazdı. Köylerde genellikle yalın ayak gezinirlerdi. Şehre gidecek olduklarında çarıklarını yanlarına alıp, şehre yakın yerde ayaklarına giyinirlerdi (Aksu Dergisi, Sayı: 12).

Giysilerle İlgili Adlandırmalar

Bürüncek: Giresun ve köylerinde başörtüsü için kullanılan adlardan biridir.

Cenber / cember: Kadın başörtüsü, yemeni, yazma.

Depelik: Kadın başına takılan altın veya gümüşten yapılmış süse denir.

Gıldır : Kadın yeleği.

Gutni yallık: Genç kızlarla evli bayanları birbirlerinden ayırmak için kullanılan bir bayan giysisidir. Ön yüzü gutni adı verilen tek parça kumaştan dikilmiştir. Ön yüzde kırmızı ve sarı renkler hâkimdir. Bu kıyafeti evli bayanlar yakalarına takarlar.

Heybe: Bu çantanın bir gözü sırtımıza gelir, bir kısmı da göğse aşağı sarkar. Eskiden genç kızlar ve evli bayanlar şenliklerde, düğünlerde kullanırlardı (Ünlü, 2016: 132-133).

İkilik: Erkeklerin giyindiği bir gömlek türü.

Kabalak: Erkek başlığı.

Zıpka: Paçaları dar, dizden yukarıya doğru genişleyen pantolonlara denir. Bu pantolonlar da günümüzde artık tercih edilmemektedir.

Şebinkarahisar’da genç kızların ve gelinlerin özel günlerde giyindiği kırmızı kadife veya çuha kumaştan imal edilen fingo denen giysi yörenin kadın giyiminde dikkat çeker. Kısa kollu giysinin boyu dizlere kadar inmektedir. Fingonun ayıt edici özelliği giysinin üst kısmındaki yeleğidir. Fingo, bu yörede sadece kırmızı renkte dikildiği için allı diye de bilinir. Giysiyi giyecek kişi gelin ise pullu yemeninin üzerine bir de tepelik takılmaktadır. Fingo modellerinin isimleri; süslemede uygulanan desene göre yörede “çubuklu, çıngıllı, cepli, elmalı, çiçekli” gibi isimlerle anılmaktadır.

Şebinkarahisar geleneksel kadın giysileri; başa takılan, üst - alt bedene giyilen, bele takılan ve ayağa giyilen giysi ve aksesuarlardan oluşmaktadır. Geleneksel kadın giysilerinden pullu yazma ve tepelik başa takılmakta; köynek şalvar, üç etek ve fingo (cepken) bedene giyilmekte; kuşak ve peştamal bele takılmakta ve ayağa çorap giyilmektedir (Ceranoğlu, 2016: 140). Kadınların giydiği yün çoraplarda genellikle sarı, kırmızı gibi sıcak renkler kullanılır. Bu çoraplar kilim desenli olarak dokunurdu.

Takı, Aksesuar ve Süs Unsurları

Geçmiş yıllarda ekonomik durumu iyi olan kadınlar elbiselik kumaş olarak ipek veya kadifeyi tercih ederlerdi. Bu kumaşlardan yapılan giysiler altın veya gümüş renkli işlemelerle süslenirdi.

Tereke kayıtlarında görülen ziynet eşyaları altın küpe, bilezik, yüzük gibi takılardır. Çepni köylerinde gümüş tepelikler, hasır bilezikler ve nazarlık boncuklar da süs ve aksesuar olarak kullanılmaktadır. Genç kızlar gümüş; evlenmiş kadınlar ise altın tepelik takarlardı. İl genelinde kadınların en çok rağbet ettiği takı yörede “Trabzon hasırı” adıyla anılan hasır bileziklerdir.

Kadınların çeyizlerinde bulunan allık, pudra sürme gibi makyaj malzemelerine Görele ve Tirebolu ilçelerinde “düzgün” denir.

Belde zarif bir kuşak, bu kuşak içine sokulmuş fildişi saplı bir bıçak aksesuar olarak tercih edilirdi. Erkekler için köstekli saat, muska, kama, hamayıl gibi eşyalar takı ve süs unsurudur.