Halk Oyunları
Trabzon’daki yöre oyunlarının genel adına ‘‘horon ‘‘denir. Trabzon horon oyunları yönünden bölgenin en zengin ilidir. Trabzon, Of, Tonya, Vakfıkebir, Akçaabat, Maçka dolaylarında hızlı horonlar, Çaykara yöresinde ise daha ağır, temposu yavaş horonlar oynanır (Kaya, 2007).
Hamamizade İhsan’ın Hamsiname’sinde yöre oyunlarıyla ilgili hamsi balığı üzerinden yaptığı tasvir pek güzeldir: Hamsi ağır aksak gibi sakin havalardan, bayati gibi ağır makamlardan hoşlanmaz. Onun bahsi hep neşeli namelerle, yüksek sesli ve daima gül gibi tazedir. Bunun için de curcunalı müzikte bir makam elde eder ve her zaman onu hatırlatan hareketli parçalarla süslenir (Hamamizade İhsan: 75). Yörede oynanan oyunlar Hamsiname’de anlatıldığı gibi hareketli, neşeli ve canlıdır.
Horonların oluşmasında çeşitli tarihsel etkilerin yanı sıra, engebeli arazi yapısının, fırtınalı havaların ve hırçın denizin etkili olduğu muhakkaktır. Horonda görülen öne eğilmeler ve kolların öne uzatılıp sallandırılması kayık çeken kürekçilerin ve tarla kazan kişilerin hareketlerini çağrıştırır. Horoncuların el tutuşması ve birlikte hamle yapmaları ile belcilerin tarlada beli kullanma hamleleri aynıdır. Doğa yapısının sert ve dağlık oluşu denizin ve havasının kararsızlığı horon oyunlarında göze çarpar (Cihanoğlu, 2004: 25-87).
Yörenin coğrafi yapısından ötürü bölgede yaşayan insanlar çevik olmak zorundadırlar. Yörede düz ve geniş alan bulmak da zordur. Sürekli yağan yağmurlardan dolayı yollar ıslak ve çamurludur. Nizami adımlarla yürümek bu coğrafyada mümkün değildir; ıslak zeminde adım atmak üzere kuru yer bulmak veya taşların üzerine basarak yürümek gerekir. Yörenin bu özellikleri horonlarda görülen hızlı ve sert hareketlerde, adımlarda kendilerini göstermektedir.
Trabzon ilinde görülen halk oyunlarına genel olarak horon denir. Horonlar çoğunlukla düz bir sıra veya halka şeklinde dizilerek oynanır. Kemençe, davul, zurna ve kaval horon oyunlarına eşlik eden çalgılardır. İl genelinde çok çeşitli horon oyunu oynanmaktadır. Bununla birlikte horonlar genellikle sallama, sıksara, düz horon, atlama gibi adlarla anılırlar. Diğer horon çeşitlerinin büyük bölümü de en çok bilinen belli horon oyunlarının küçük değişiklikler ihtiva eden biçimleridir. İlin doğusu ve batısına gidildiğinde komşu illerin kültürel özelliklerinden ötürü oyunlardaki motiflerin, ritmin değiştiği görülür.
Düz horon ve atlama gibi bazı horon oyunlarında kemençeci veya bir solist türkü söyler. Temposu çok hızlı olmayan bazı horonlarda horon halkası da koro halinde türkü söyleyebilir veya solistin söylediği türküye eşlik edebilir.
Türkü söylenerek oynanan oyunlarda genelde çalgı kullanılmaz. Oyunun ritmini söylenen türkünün ezgisi belirler. Horon halkasının içinde iki usta türkücü karşılıklı olarak oyun halkasına katılır. Türkücülerden biri türküye başlar. 7 heceli bir veya iki dize okuduktan sonra horon halksındakiler koro halinde söyleneni tekrar ederler. Ardından diğer türkücü türküyü devam ettirir. Türkü ve horon oyunu bu şekilde devam eder. Bu tür türkülü horonlara Akçaabat ve çevresinde “seyir oyunu” veya “vaybeni” denilmektedir (Cihanoğlu, 2014).
Yörede Oynanan Oyunlar
Yörede oyunların hemen tümü horon oyunlarıdır. Çeşitli usullerle oynanabilen horon oyunları genellikle 7/8’lik usulle oynanır. Horon oyunlarının hızını, ritmini müzik belirler. Müzik hızlandıkça oyun da hızlanır. Yöre insanı sevinçli bir haber aldığında mutluluğunu dışa vurmak amacıyla horon oynar. Horon sevinç ve neşe oyunudur. Bu nedenle müzikler ve oyun neşeli ve hızlı tempoludur.
Doğanın yapısı yöre insanını hareketli kılmıştır. Bu hareketlilik oyunlarda da gözlenir. Ağır adımlarla başlar horon. Ağaçların salınışı, balıkların çırpınışı, balıkçıların kürek çekmeleri, tarla belleme, dalgaların kıyıya vurması horon figürlerine kaynaklık eden doğal olgulardır (Gedikoğlu, 2016: 122). Horon oyunlarının temposu genelde yavaştan hızlıya doğru bir seyir izler. Batıdaki oyunlar birbirlerine çok benzer. Sıcak olan yerlerde danslar akıcıdır. Soğuk yerlerde hareketler güçleşir, kaslar gerilir. Kaslar fazla zorlanmaz. Kalabalık horon halkaları atlama, düz horon ve yenlik horonu gibi daha az beceri gerektiren nispeten yavaş tempolu oyunları oynarlar. Eller aşağıdaysa horon yavaş, eller yukarıya kalkmışsa horon hızlıdır.
İlin batısında oynanan horonlarda daha geniş hareketler yer alır. Ezgiler tiz, hareketler hızlıdır. İlin doğusunda horonlar daha kısa ve kesik hareketlerden oluşur ve ezgilerinde sesler daha kalın ve karmaşıktır.
Erkek horonları daha hareketli ve kıvraktır. Oyunlar oynanırken el ele tutuşulur. Erkek horonlarında kollar aşağıda, yukarıda, yere paralel ve tam yukarıda tutulabilir. Aşağı alma (kolların aşağıya alınması) horonun en coşkulu bölümünü oluşturur. Bu esnada ayakların seri hareketleriyle çıkardığı sesler ve omuz titremeleri horonun en dikkat çeken özellikleridir (Bilgin ve Yıldırım, 1990: 577).
Kız horonlarında figürler daha yumuşaktır. Kız horonları akıcı ve zariftir. Hareketleri yavaş olduğu için “yenlik” horon da denir bu oyunlara. Trabzon’un batısındaki ilçelerde kız horonlarında eller/kollar göğüs hizasından yukarıya kaldırılmaz. Bel kıvırma, omuz sallama, göğüs silkme ve yaylanma hareketleri ağırlıktadır. Çömelme hareketleri de görülmez. Akçaabat, Maçka civarındaki kız horonlarında kollar yükseğe kaldırılmaktadır (Çelik, 2005).
Atlama
Dizlerdeki esneme ve vücudun dönme hareketleri nedeniyle daha çok kadınlar tarafından oynanır.
Bıçak Oyunu
Daha çok Maçka’da oynanır. İki kişinin karşılıklı olarak oynadığı bir oyundur. Sıksara ritminde oynanır. Bıçak veya Çerkez kaması ile oynanır. Bu oyunda karşı karşıya gelen iki yiğidin savaşması, atışması temsil edilir.
Düz horon
Kolay figürlü oyunlara düz horon denir. Kollar dirseklerden kırıldığında dizler de kırılır ve vücut hafifçe öne eğilir.
Kolbastı
Kolbastı oyunu ilk olarak Faroz Mahallesinde balıkçı barınaklarının bulunduğu kumsalda oynanmaya başlamıştır. Faroz kesmesi olarak bilinen bu oyunun kökleri Trabzon kolbastı (kol havası) geleneğinden gelmektedir (Erşen, 2011). Yörede oynanan en hızlı tempolu oyundur. 2010 yılında yapılan bir gösteride kolbastı oyununda dakikada 320 adım atılmış ve bu rakamla dünya rekoru kırılmıştır.
Sallama Oyunu
Sallanarak ve yaylanarak oynandığı için “sallama” adıyla anılan bu oyun hafif tempolu horon oyunu gibi oynanır. İl genelinde oynanmakla birlikte daha çok ilin doğusunda, Sürmene ve çevresinde oynanır (Bilgin ve Yıldırım, 1990). Ritim olarak horon kurma ile sıksara arasında oynanan bir oyundur.
Atlama Horonu
Sürmene’de erkekler arasında çokça oynanan bir oyundur.
Sıksara Horonu
Bölgenin en ilginç ve gösterişli oyunu sıksara / sıksaray oyunudur. Tüm ilçelerde kimi ayrılıklarla kemençe, davul-zurna eşliğinde oynanan, kıvrak ve canlı bir oyundur. Eller havada, kemençe ile oyun başlar. Sağ ayak ileri, öne-arkaya, her iki yana sağ ve sol adımlarla oyun devam eder. Oyun yavaş tempoda başlayıp giderek hareketlenir. Sona doğru dizler yarım kırılır, kollar yukarıya kaldırılıp aşağıya iner. Ayakların kısa adımlarını tepeden tırnağa titremeler tamamlar. Balığın çırpınışlarını andırır bu titreme hareketleri.
Sürmene Sallaması
Genellikle Sürmene yöresinde oynandığından bu adla anılır. Ayak figürleri öbür horonlara göre daha belirgindir. Canlı, kıvrak bir oyundur, ancak Sıksara’ya göre daha az devinimlidir. Ezgi’nin ritmine uyularak zıplama, çökme, kalkma ve el çırpma figürleri vardır.
Vaybeni (Seyir Oyunu)
Genellikle Çaykara ve çevresindeki köylerde oynanır. Türküye dayalı oyundur. Atışmalı türkülerin söylendiği horonda bir tarafın söyleyecek sözü kalmayana dek devam eder.