TRABZON HALK KÜLTÜRÜ

Yöre Ağızları ve Argosu

Trabzon’un bulunduğu Doğu Karadeniz bölgesi tarihsel süreçte çok sayıda farklı Türk boyunun üst üste tabakalaştığı bir etnolinguistik alt katmana da sahiptir. Caferoğlu, Trabzon ağızlarında tamamıyla sabit ve düzenli bir hâlde görülen ses özelliklerinin bölgeyi Göktürk ve Uygur Türkçesine bağladığını söyler. Trabzon ve yöresinin Türkleşme tarihinin 1071 Malazgirt Savaşı’nın çok öncesine dayandığına, bölge ağızlarında görülen Kıpçakça unsurların da bu fikri desteklediğine işaret eder (Coşar, 2015).

Eski Kıpçak Türkçesinde “haçan” şekline dönüşen kelime, Karadeniz dolayısıyla Trabzon ağızlarında ‘haçan’ şeklinde kullanılmaktadır.

Trabzon ağızlarında ek fiil çoğunlukla ekleşmez ve yardımcı fiil olduğu hâlde daha dikkat çekici biçimde devrik kullanılır.

Ek fiilin, “Kimsa gelmemiş idi orıya,” “Haçan gelduk kimse yoğ idi” gibi korunduğu örnekler yanında, “Kardeşim var idi, kardaşumlan dururdi o,” örneğinde olduğu gibi ekleştiği de görülür.

Trabzon ağzı söz diziminde devrik cümle dikkat çeken, yaygın bir özelliktir.

Yardımcı unsur olan ek-fiilin bir asıl fiil gibi kullanıldığı görülür:

“Üç kardaş idi bular” örneğinde olduğu gibi (Coşar, 2015).

Trabzon ili ağızları Doğu Karadeniz bölgesinde, Rize ve Giresun ili ağızlarıyla ortaklıklar gösterir. İlin Giresun’a komşu olan batı kesimi Çepni ağız özelliklerinin görüldüğü kesimdir. İlin bu bölümünün ağız özelliklerini Necati Demir 1. ağız grubu; Akçaabat’tan itibaren ilin geri kalan bölümünün ağız özelliklerini de 2. ağız grubu olarak tasnif etmiştir (Demir, 2006).

1. Ağız grubu

Trabzon yöresi ağızlarının birinci grubu Beşikdüzü, Şalpazarı bölgesidir ve bu bölge Çepni ağızlarının doğu ucudur.

Ağız özellikleri

Pek çok sözcükte iç seste ses düşmesi görülür. Ses düşmesinin olduğu durumlarda ünlü uzaması görülür: Ağa / aa, Kâğıt / kaat.

“G,” “Ğ,” “H,” “K” ünsüzleriyle biten sözcükler ek aldıklarında son sesteki bu sesler düşmektedir.

“H” sesi iç seste sıklıkla yutulur: Mahalle / maâlle.

“R” sesiyle biten sözcük “L” ile ek aldığında “R” sesi “L” sesine dönüşür: Geliyorlardı / geleyollardı.

Son sesi “N” olan sözcük “L” ile ek aldığında “L” sesi “N” sesine dönüşür: Alışkanlık / alişkannuk.

Zamirler yönelme eki aldıklarında hece kaynaşması oluşur: Bana / baâ, bağa; sana / saâ, sağa.

Düzlük yuvarlaklık uyumu bu bölgede çok zayıftır.

Ünlü düşmesi: Ne oldu / noldu

Ünsüz düşmesi: Düğün / düün

Ünlü türemesi: Recep / irecep

Tonlulaşma: Kabak / gabak

“Ğ / Y” sesleri arasında sızıcılaşma: Eğilim / eyilim

2. Ağız grubu

Akçaabat’tan itibaren ilin doğusu ve güneyinde görülen ağızlardır.

Ağız özellikleri

Yöre ağızlarının özellikleri arasında ilk dikkat çeken hususiyet; “K” / “Ç” ve “G” / “C” sesleri arasındaki fonetik değişimdir: Kitap – “çitap,” Gitmek – “citmek” şeklinde söylenir.

Uzun ünlüler bu bölgede görülen en belirgin özelliktir:

Düğün / duun

“De” bağlacı her durumda kalın (da) söylenir: ben de / ben da

“L,” “M,” “N,” “R,” “Y” seslerinden ikisinin arasında kalan ünlüler kalınlaşır:

Gelir / celur

Alır / alur, alu

Sözcük sonundaki “I,” “U,” “Ü” sesleri hemen her durumda “İ” sesiyle karşılanır:

Kuzu / kuzi

Karı / kari

Ütü / uti

Düzlük yuvarlaklık uyumu bu ağız yöresinde de pek görülmez: Birincilik / birinciluk; yalnızlık / yalağuzluk

Şimdiki zaman çekimi “-yor-” ekinde, “o” sesi kullanılmaz:

Geliyorum / celiyrum

Geliyorsun / celiysun

Geliyor / celiy / celii

Belirsiz geçmiş zaman kipinin (miş) çekiminde ses uyumu bozulur:

Uyumuş / uyumiş

Bağ fiil oluşturan “-p” sesi düşer: Bakıp gelelim / baku celelum

İyelik ekleri “u” sesi ile yapılır:

Gelinim: / celinum

“İle” bağlacı “lan” şeklini alır:

Seninle / senlan

Parayla / paralan

İşaret zamirlerindeki “n” kaynaştırma sesi söylenmez:

Bunlar / bula

Şu / hau

Şunlar / haula

“Bu” işaret zamiri, “ha” ön eki alır: Bu / habu

“N” sesiyle biten fiil kökleri ek alırken kelime gövdesine “g” / “k” sesleri eklenir:

Yenilmek / yengilmek

Anılmak / angilmak

Nazal n, çok defa “Ğ” sesiyle telaffuz edilir: bağa, sağa, oğa

Sözcüklerin sonundaki “R” sesi çok defa düşer:

Bir / bi

Gelir / celu

Sözlük içindeki “L” sesi çok defa söylenmez: Altmış / atmiş

İçinde “R” ve “L” sesleri bulunan sözcüklerin telaffuzunda bu iki sesin yer değiştirdiği görülür:

Kurtuluş / kulturuş

Kurtarmak / kultarmak

Benzer durum farklı fonemlerde de görülebilir:

Yüksek / yustek

Bayram / baryam

Meryem / meyrem

Ünlü düşmesi: İmece / meçi

Ünlü türemesi (R, L sesleriyle başlayan sözcüklerde görülür): Limon / ilimon; Recep / irecep

Yaygın Şekilde Görülen Ses Değişimleri

Ünlüler arasında görülen ses değişimleri

A / E: Ramazan / remezan

A / O: Vallahi / vollayi

E / A: Avare / avara

E / Ö: Kemik / comuh

I / İ: Yarı / yari

I / U: Sevdalık / sevdaluk

İ / E: Nine / nene

İ / U: Niçin / niçun

O / U: Boğaz / buğaz

Ö / E: Ölü / eli. İlin batısında Vakfıkebir ve çevresinde “ö” sesinin “e” ile karşılandığı görülür.

Ö / O: Böyle / böyle. “Ö” sesi Vakfıkebir’in doğusunda yaygın şekilde “o” sesiyle karşılanır.

U / İ: Kuzu / kuzi

U / O: Buğday / boğda / boğdo

Ü / U: Yük / yuk

Ünsüzler arasında görülen ses değişimleri:

B / P: Balık / paluk

Ç / Ş: Uçkur / uşkur

Ç / J: Avuç / avuj; Açlık / ajluk

D/ Z: Cadı / cazi

F / V: Mustafa / mustava

G / C: Gel / cel

Ğ / C: Eğer / ecer

H / Ğ: Kahve / kağve

J / C: Jandarma / candarma

K / H: Akşam / ahşam

K / Ç: Kim / çim

Nazal n / G: Evinizin / Evuğuzun; Babanın / babağun

S / Ş: İstemek / iştemek

R / L: Güreş / culeş

V / G: Gâvur / cağur

“B,” “C,” “D,” “G” sesleri “P,” “Ç,” “T,” “K” seslerine ve “P,” “Ç,” “T,” “K” sesleri de “B,” “C,” “D,” “G” seslerine dönüşebilir: Çabuk / çapuk; Garip / kerip.