ARTVİN HALK KÜLTÜRÜ

Sosyal Yapı

Kültürel ve dini yapı ile birlikte şekillenen yazılı olmayan kurallar ile toplumsal yapıda düzeni sağlama ve sosyal yapının niteliğini koruma önemli olmuştur. Aile yaşamı, toplumsal ilişkiler, iş bölümündeki uygulamalar doğal olarak yazılı olmayan ve çoğunluğun içselleştirdiği bir ortamda süregelmiştir. Toplum içinde iş planlarının yapılmasında, bir karar alınmasında genellikle yaşça büyük olanların fikri önemsenir. Ev içerisinde kadın ve gelinlerin aile büyüklerine ve eşlerine saygı ve hürmet konusunda hassasiyet hâkimdir. Maddi ve manevi yardımlaşma toplumsal yaşamın doğal bir unsurudur. Örneğin memleketinden uzak bir şehre eğitimi veya askerliği için gidecek gençlerin kıyafet ve maddi ihtiyaçları yakın çevresi arasında tamamlanarak karşılanırdı. Arazi mülkiyetinde veya insan ilişkilerinden kaynaklı bir sorun yaşandığı zaman toplum içinde ‘hatırı geçen’, ‘sen daha iyi bilirsin’ denilerek, bir yaşlı kişi arada elçi kılınırdı. Liyakatli bir şekilde sorunu çözüme kavuşturmaya çalışırdı. Bu kişiler genellikle muhtar, bekçi gibi görevler için de tercih edilirlerdi.

Aile Yapısı

Artvin’de çekirdek tipi aile ve geniş aile yapısı görülmektedir. Kalabalık nüfuslu aileler daha ziyade kırsal yerleşimlerde görülür. Kır yaşamının gerektirdiği iş bölümü aile içinde herkesin belli bir işin sorumluluğunu üstlenmesini gerektirir. Bu iş bölümü aile büyükleri tarafından belirlenir. Evin reisi mutlaka baba olsa da bu iş bölümünde evin yaşlı kadını da belirleyici olabilmektedir. Hülasa aile büyükleri iş bölümü ve bunun dışında her konuda ilk danışılan kişilerdir.

Aile için ilişkilerin güçlü olduğu yörede komşuluk ilişkileri de ileri seviyededir. Özel günlerde, dini bayramlarda aile büyüklerinin, akrabaların ve mezarlıkların ziyaret edilmesi önemsenir. Misafir haberli ya da habersiz gelsin en iyi şekilde ağırlanır.

 

Doğu Karadeniz Bölümü’nde ortalama hane halkı büyüklüğü Türkiye ortalamasının altında kalmıştır. Artvin’de 2017 yılında 54.212 olan hane sayısında hane halkı ortalaması 2.93 olmuştur.

Kırsal kesimde aile nüfus sayısı büyüklüklerinin çok düşük oranda gerçekleşmesinde göç faktörü ile birlikte ekonomik kaynakların, tarım topraklarının yetersizliği nedeniyle geçim kaynaklı olarak ailelerin çocuk yapmak istememesi, eğitim seviyesinin yüksek oluşu, erkek nüfusun çalışma amacıyla göç etmesi ve aile planlamalarının etkisi olmaktadır. Artvin’de 2016’da 1005 evlenme sayısı ve 88 adet boşanma gerçekleşmiştir. 2016’da kadının ortalama ilk evlenme yaşı 25. erkeğin ortalama ilk evlenme yaşı 28.9 olmuştur.

Artvin halkı daha çok temmuz ve ağustos aylarında düzenlenen şenlik ve festivallerde yaylalarda bir araya toplanarak eğlenirler. Bu şenliklere ilin çeşitli bölgelerinden ziyaretçiler katıldığı gibi son yıllarda yerli ve yabancı turistler de katılmaktadır.

 

Sosyal Normlar

Geleneksel bir toplum yapısı hâkim olmakla birlikte kültürel değerlerin sürdürülebilirliği, iletişim ve ulaşım imkânlarının gelişmesiyle kültürel etkileşim artmış ve bu geleneksel yapıda farklı kültürel değerler görülmeye başlanmıştır. İletişim, ulaşım ve ekonomik faaliyet türleri doğal çevrenin özelliklerine göre şekil alarak gelişmiştir.

Tarihi süreçte yaşanan savaşlar, zor geçim şartları hem toplumsal duyarlılığı artırmış hem de birlik olma ve dayanışmayı geliştirmiştir. Kırdan kente yaşanan göçle birlikte geleneksel kültür değerleri değişmeye başlamıştır. Bu etkiler giyim kuşam, gelenekler ve beslenme şeklinde kendini göstermiştir. Yaşam biçimi içinde yardımlaşma, eğlence ve paylaşımın birlikte görüldüğü iki unsura örnek, pancarcı şenliği ve yapı davetidir. Çeşitli işlerin yardımlaşma, dayanışma yoluyla yapılması köklü geleneklerden biridir. Tarla ekimi, ürün hasadı, hayvancılık, yaylacılık gibi yöredeki ekonomik faaliyetlerde yardım için kişiler davet edilmeden yardımlaşma yapılmaktadır. Günlük işlerde, ev-ahır yapımı gibi inşaat işlerinde komşular arasında birbirlerinin işlerinde destek olunmaktadır.

Sosyal yardımlaşmada imeceden farklı olarak bedensel çalışmanın yanında araç gereç yardımı da yapılır. Yeni bir ev yapacak kişiye yardım için gelenlere ikramlarda bulunulur. Daha sonra köyün ileri gelenlerinden bir kişi iş bölümünü düzenler. Yardım yapanlar içlerinde “evin çatısını ben onaracağım” veya ben karşılayacağım der. Köylerin ortak kullanım alanlarında da imece ve yapı daveti ile cami, okul, köy odası, köprü, çeşme gibi ortak kullanım alanlarının yapılmasında birlikte hareket edilirdi.

Dini bayram günleri için ailelerin hazırlıkları günler öncesinden başlardı. Coşkuyla beklenen bu günlerde bayramı güzel geçirebilmek için işler önceden tamamlanmaya çalışılırdı. Gençler buluşarak birlikte büyükleri ziyaret ederlerdi.

Köylerde yaşanan sorunlar cami kapılarındaki toplantılarda, kış mevsiminde topluca oturulan mekânlarda herkese söz hakkı tanınarak konuşulur ve kararlar alınırdı. Bayramlarda aile büyüklerinin ziyareti önemsenir, çekirdek aile içindeki bayramlaşmadan sonra ilk önce aile büyüklerinin ziyareti gerçekleştirilirdi. Eğer vefat etmişlerse mezarlıklara gidilip dua edilirdi. Düğünlerdeki işler komşuların iş birliği ile yardımlaşılarak yapılırdı. Yemek saatlerinde bir arada olmaya ve sofra adabına önem verilirdi.

Kadınların eşlerine ismi ile seslenmesi ayıp karşılanırdı. Akrabalar içerisindeki hitapta, amca çocukları birbirlerine emmimoğlu, emmo, dayı çocukları tayimoğlu şeklinde seslenirlerdi. Dedeler eşlerine “dedaber, nineler eşlerine ehtiyar, ihtiyar” şeklinde seslenirlerdi.

Dağınık veya toplu kırsal yerleşimlerde komşuluk ilişkileri karşılıksız yardımlaşma ve paylaşmaya dayanırdı. Evler her zaman misafire açıktı ve evlerin kapıları kilitli saklanmazdı. Yolda, bir işe giderken bir komşu ile her karşılaşmada kısa bir sohbetle mutlaka hal hatır sorulurdu. Açık bir alanda oturulurken bir erkek veya yabancı geldiğinde kadınlar ayağa kalkarak saygısını ifade ederdi. Dede ve ninelerin tecrübesinden yararlanılır, aileyi ilgilendiren her konuda öncelikle en büyüklere danışılırdı. Kırsaldaki geçim tipi ve zor coğrafi şartların etkisiyle gündelik ve mevsimlik işler ard arda sürekli birbirini takip ederdi. Bu durumda aile bireylerinin her zaman yapacağı küçük veya büyük bir işleri olurdu. Ev işleri, dokumacılık, hayvan bakımı, yaylacılık genellikle kadınlar tarafından yapılırdı.

Halk Matematiği

Halkın özellikle kendi ürettiği ürünlerin kullanımında ve ticaretinde kullandığı birçok tartı ve ölçüm araçları geliştirilmiştir. Bunlar çeki, kantar, batman, okka, dirhem, put, arşın, kulaç gibi ölçüler üretilen tahıl ürünleri ve hayvansal ürünlerin ticaretinde kullanılmıştır. Tahıllar ölçülürken kilo yerine belli boyutlarda yapılan ahşap kaplar çoğunlukla kullanılırdı. Bunların değerleri ölçü adlarına göre değişmekteydi. Örneğin yaklaşık ölçülerle çeki (225.8 gr), kantar (56.5 kg), batman (7.7 kg), okka (1282 gr), dirhem (3.2 gr), kırat (0.2 gr) ağırlığına denk gelmekteydi. Bunlardan başka kullanılan “put” ise yaklaşık 16 kg idi. Bu ölçüler çoğunlukla köy halkı arasındaki karşılıklı alışverişlerde kullanılırdı. Uzunluk hesaplamalarında daha çok göz kararı ve tahmini olarak alım satım gerçekleştirilirdi.

Konukseverlik

Misafir ağırlamak ev sahibini mutlu eden onurlu bir davranıştır. Gelen misafirin mümkün mertebe her türlü ihtiyacı karşılanmaya, mutlu etmeye çalışılır, evin içi de buna göre tasarlanır ve döşenir. Ailenin kendi iş ve yemek saatleri misafirin durumuna göre esnetilir, ona öncelik tanınır. Hoş bir sohbet ortamı oluşturulur, köye yeni gelen bir kişi ise çevreden ve köy hayatından bahsedilir. Misafirin kullanılacağı eşyalar ev halkı tarafından kullanılmazdı. Ev halkının sadece özel günler için sakladığı bazı gıdalar sadece misafir geldiğinde ikram edilirdi. Yemeklerden sonra çay ile birlikte kışlık tüketim için hazırlanan meyve kuruları ikram edilir. Misafirlerin beraberinde getireceği hayvanlar da düşünülerek ahırlarda yer ayrılırdı. Misafir evden ayrılacağı zaman kendi evine götürmesi veya yol boyunca açlığını gidermesi için mevcut gıdalardan verilir, eli boş gönderilmezdi.