SAMSUN HALK KÜLTÜRÜ

Yöre Ağızları ve Argosu

Samsun ve çevresindeki Türk yerleşimlerinin kökeni büyük ölçüde Oğuz boylarına dayanmaktadır. Başta Çepni boyu olmak üzere Alayuntlu, Bayındır, Çavuldur, Yüreğir ve Karkın gibi pekçok Oğuz boyu bölgeye gelip yerleşmiştir. Dolayısıyla Samsun bölgesi ağızlarında ağırlıklı olarak sözü edilen bu Oğuz boylarının ağız özellikleri görülmektedir.

Samsun ili özellikle 19. yüzyıldan itibaren aldığı göçler nedeniyle demografik yapısı çok fazla değişikliğe uğramış bir ilimizdir. İlin nüfusu Kırım, Kafkasya, Balkanlar ve Batı Trakya tarafından gelen göçmenlerle çeşitlenmiştir. Bundan dolayı birbirine komşu köylerde dahi ağız ve kültür farklılıklarıyla karşılaşılmaktadır. Canik dağlarının güneyi, söz ettiğimiz göçlerden daha az etkilenmiştir. Göçmenler daha ziyade Karadeniz sahili boyunca uzanan kıyı kesimlere yerleşmişlerdir.

Samsun ili, başta Rumeli olmak üzere Karadeniz’in çevresi ve İç Anadolu’nun birçok yörelerinden göç almıştır. Farklı yerlerden yoğun göç alan Samsun ve çevresinde, çeşitli dillerin etkisinde kalmış, farklı ağız özellikleri gözlenebilmektedir.

Doğu Anadolu’dan gelen Kürtler, Kafkasya’dan gelen Gürcü, Abaza, Arnavut, Çerkezler, Balkanlar’dan gelen Pomaklar dikkate alındığında Samsun ve çevresinin diyalektolojik yapısının ne kadar karışık olduğu anlaşılabilir.

Mübadillerin dili yazı diline yakındır. Biraz çabuk konuşurlar. Bundan dolayı devrik cümleye çokça rastlanır. “R” sesi Samsun ağızlarında pek kullanılmaz. “R” sesinin söylenmemesi pek çok sözcüğün farklı şekilde söylenmesine neden olur: Türk / tük, dört / döt gibi (Elmas, 1962: 2707).

Balkan mübadillerinin ağız özelliklerinin en belirgin olanı özellikle ön seste olmak üzere “h” sesinin düşmesidir: Hasan / asan, hane / ane, hark / ark…

Bununla birlikte Mübadil ağızlarında bazı sözcüklerin önüne “h” sesinin eklendiği görülür: Elbet / helbet, ayva / hayva…

Birbirine yakın mesafedeki köylerde dahi ağız özellikleri bakımından farklılıklar görülmekle birlikte genel özellikleri bakımından Samsun ağızlarını iki gruba ayırmak mümkündür; ilin denize kıyısı olan sahil kesimleri bir grup, Canik dağlarınınn güneyindeki yerleşimler ikinci grubun oluşturur. Sahil kesimi, şehirleşmenin daha yoğun olduğu ve bu nedenle yerel ağız özelliklerinin zayıfladığı bölgedir. İlin iç kesimlerindeki yerleşimlerde ağız özellikleri daha belirgindir. 

Samsun ilinin içerisinde yerli ağız olarak iki ana grup vardır. İlin Karadeniz sahiline kıyısı olan bölümü birinci ağız yöresi, Canik Dağlarının güneyinde kalan ilçeler de ikinci ağız yöresidir. Her iki ağız grubunun içerinde daha çok merkezî yerlerde Kıpçak ağzının ağırlıklı etkilerini görmekteyiz. Oğuz boyu ağızları daha çok merkezi yerleşim birimlerine uzak, dağlık kesimlerde karşımıza çıkar. Canik dağlarının güneyindeki ağızlar kuzeyindeki sahil bölgelerine nazaran kendini daha iyi korumuştur. Kuzeydeki, özellikle sahil bölgesine yakın köylerin çoğu Cumhuriyet’ten sonra kurulmuş ve yerli ağızdan farklı ağız özellikleri gösteren yerleşimlerdir.

Ağızlar standart dil gibi okullarda öğretilmez ve çeşitli ölçülerde de olsa standart dilin baskısı altındadır.

 

Kavak ve çevresindeki ilçeler Samsun’un iç bölgeleridir. Bu bölgeler kıyı kesimine kıyasla daha az göçmen ve mübadil aldığı için yerel ağız özellikleri buralarda daha belirgindir. Bu bölge ağızlarında ilk bakışta uzun ünlülerin fazlalığı dikkat çeker. Uzun ünlüler ve ünsüz düşmeleri bu bölgelerde söyleyişten kaynaklanan en belirgin ağız özellikleridir.

“Y” ve “v” seslerinin düşmesiyle oluşan ünlü uzamaları yaygın şekilde görülür.

Çarşamba ağızlarında “y” sesi neredeyse hiç duyulmaz: Öyle / öle, Yukarı / okarı / ukarı…

“yor,” “sun” gibi sözcük sonundaki pek çok ek söylenmez: Ne yapıyorsun / n’âpîn, Gidiyor musun / gidîn

Çoğul ekinin sonundaki “r” sesi söylenmez: Çaylar / çayla, kahveler / gavele…

Kelime başlarındaki “k” sesi tonlulaşır: Kahve / gâve, kalk / galk…

Samsun ağızlarında sözcük başında kullanılan k, p, t seslerinda yumuşama görülür:

Kavak / Gavak

Pamuk / Bamuk

Takım / Dakım

“S” ve “z” sesleri arasında ve r, l sesleri arasında dönüşüm görülür:

Sabah / Zabah

Rehber / Lehber

Mübadil ağızlarında kelime içinde geçen r, n ve l seslerinin düştüğü görülür: Sonra / soora, nasıl / nasıı

Ağrı / aarı

Böyle / boole

Sonra / soora

Tövbe / toobe

Yanlış / yaanış

 

Ünlü değişmeleri:

(a / e)

Ama / Emme

Asker / esger

Azrail / ezrayil

Rüzgâr / ürüzgâr

Şeftali / şefdeli

Tamam / temam

Ufacık / ufecik

 

(a / ı)

Kaçmaya / gacmıya

Oturmaya / otırmıya

 

(e / a)

Beğenirlerse / baanusele

Helal / halal

Heves / havas

 

(e / i)

Derken / dirken

Eyer / iyer

 

(ı / u)

Pınar / punar

Salkım / salgum

 

(i / e)

Ediyorlar / idiylee

İşit / Eşit

Zihin / zehin

 

(i / ı)

Hizmet / hızmat

 

(i / ü)

Çift / çüt

Kendi / gendü

 

(o / u)

Fotoğraf / fotuuraf

Komutan / gumutan

Onları / unnarı

 

(ö / o)

Dök / dok

Gölde / golde

Kötü / kotü

 

(u / ı)

Kaçırırsın / gaçuusun

Mustafa / mısfafa

Vapur / vapır

 

(u / o)

Uyandım / oyandım

 

(U / ö)

Püskül / poskül

 

(u / ü)

Gümüş / gumüş

Gürültü / gurültü

 

Yerel ağızda “l” ve “r” ile başlayan sözcüklerin başına ünlü eklenir:

Leş / üleş

Recep / irecep

 

Ünsüz değişmeleri:

Ön seste “k,” “p” ve “t” seslerinin yerine sırasıyla “g,” “b” ve “d” seslerinin kullanılması il genelinde yaygın şekilde görülen yerel ağız özelliklerindendir: Kız / gız, Pide / bide, Tokat / dokat…

 

(b / m)

Bahane / mahana

Bismillah / mismillah

Mecbur / mecmur

 

(ç / c)

Çingene / cingene

Çember / cenber

Çıplak / cılbak

 

(k / g)

Arka / arga

Delikanlı / delügannu

Kaç / gaç

Karşı / garşu

 

(k / h)

Ayak / ayah

Yakın / yahın

 

( p / b)

Pastırma / basturma

Pahalı / bahalu

Pek / bek

Pekmez / bekmez

 

(s / z)

Sabah / zabah

Sanat / zanat

Sopa / zopa

 

(t / d)

Tepe / depe

Türlü / dürlü

 

Ünsüzlerde yer değiştirmeler:

Derviş / devriş

Kibrit / kirbit

Kirpi / kibri

Memleket / melmeket

Meryem / Meyrem

Tenha / tehna

 

Ünsüz türemeleri:

Ayva / hayva

Eyvan / heyvan

Irmak / yırmak

İnmek / yinmek

 

Ünsüz düşmesi: Çokluk ekleri başta olmak üzere çokça kelimede “r” ünsüzünün düştüğü görülür.

Evler / evlee

Irmaklar / yırmaklaa

Kardeşler / gardaşlaa

Otur / otuu

 

“ğ” sesinin düştüğü örneklerde, sözcük içindeki ünsüz uzun söylenir:

Değil / dööl

 

“İle” bağlama edatı genellikle ek halindedir:

Annesi ile / anasıynan

Babası ile / babasıynan

 

“İle” edatı “-inen” biçimine dönüşerek yine kelimeye bitişik söylenir:

Kalem ile / galemnen

 

“Bile” edatı, “bilem” biçiminde söylenir.

“Gibi” edatı, “gibin” biçimini alır.