ORDU HALK KÜLTÜRÜ

Halk Botaniği

Halkın bitki dünyasıyla ilgili bilgi ve uygulamalarını derleyip değerlendiren bilgi dalına halk botaniği yani halk bitki bilimi denir. Halkın bitkilere verdiği adlar, bitkileri sınıflandırmada kullandığı ölçütler, bitkilerden yararlanma yolları, bitkilere dair inanış ve uygulamalar, halk botaniği kapsamında bulunmaktadır. Halk botaniği denilince akla yöreye ait bitkiler, sebze ve meyveler gelmektedir.

Yörede Tıbbi Amaçla Kullanılan Bitkiler

Ordu yöresi bitkisel zenginlik bakımından dikkate değer bir envantere sahiptir. Bu çeşitlilik ve zenginlik haliyle halk botaniği alanına da yansımış, yöre halkı yüzyıllarca bu bitkileri çeşitli amaçlarla kullanmış ve geniş bir halk botaniği sahası ortaya çıkmıştır.

Yapılan bir bilimsel araştırmaya göre; Ordu ve yöresinde kullanılan ve halk botaniğine konu olan belli başlı bitkiler şunlardır (Ordu Üniv. Ziraat Fakültesi, 2018):

Adamotu (L. Mandragora autumnalis): Boş tarlalarda ve taşlık sırtlarda yetişmektedir. Kök ve tohumları hekimlikte kullanılmaktadır. Kurutulmuş kökleri, ağrı kesici, uyuşturucu, sakinleştirici, yatıştırıcı, cinsel gücü artırıcı olarak kullanılır. Romatizmal ağrılarının giderilmesinde ve tümörlerin tedavisinde yararlanılır. Kökleri süt ile kaynatılarak, yavaş iyileşen yaraların tedavisinde, astım, kolit, öksürük, saman nezlesi, şizofren ve bunun gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılır. Suyundan buruna çekildiğinde uyku getirir. Tohumları yutulduğunda kadın hastalıklarına ve rahim hastalıklarına karşı iyi gelir.

At kuyruğu (L. Equisetum arvense): Rutubetli ve kumlu yerlerde, su kenarlarında, çayırlar ve orman açıklıklarında yetişir. Köksap yumruları nişasta ve şeker ihtiva ettiğinden gıda olarak kullanılmaktadır. Verem tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir. En önemli etkisi genel metabolizmayı ve bağ dokusu direncini artırmasıdır. Kronik ekzama, damar tıkanıklıkları, mayasıl, düztabanlık sebebi ağrılarda atkuyruğundan hazırlanan banyolardan faydalanılır. Balgam söktürücü, göğüs yumuşatıcı, hafif ateş düşürücü etkiye sahiptir.

Ballıbaba (L. Lamium spp.): Nemli yerlerde, yol, orman ve çit kenarlarında rastlanır. Çiçekleri yaz mevsimi başında ilk açılmaya başladığı zaman toplanıp, kurutulur. Kullanılacağı zaman su ile kaynatılıp içilir. Kabız yapıcı ve idrar yollarını temizleyici özeliği vardır. Kanama durdurucu özelliğe sahip olduğu da söylenmektedir.

Beyaz çöpleme (L. Veratrum album): Yaylalarda ve orman açıklıklarında yetişir. Toprak altı kısımları sonbaharda sökülür, suyla yıkanır, temizlenir ve gölgede kurutularak daha sonra toz haline getirilir. Nezle sonucu meydana gelen burun tıkanıklarında, buruna çekilmek suretiyle kullanılır. Kapsadığı alkoloidler tansiyon düşürücü ilaç yapımında kullanılmaktadır. Ayrıca uyuz, sivilce ve sedef gibi deri deri hastalıklarında haricen kullanılır.

Dana bağırtan, Karaca ot, Ak çöpleme, patlak çiçeği (L. Helleborus orientalis): Ormanlık alanlarda ve çalılıklarda yetişir. Kurutulmuş kökleri suyla kaynatılmak suretiyle haricen kullanılır. Deride bulunan bit, pire, kene ve uyuz gibi parazitlerin yok edilmesinde kullanılır. Kalp kuvvetlendirici ve kan dolaşımı bozuklarında etkilidir. Halk veteriner hekimliğinde rizomdan kesilen parçalar, sığırların göğüs derisi altına, küçükbaş hayvanların kulak derisine konarak nezle ve zatürree tedavisinde kullanılmaktadır.

Deli bat bat, ban otu (L. Hyoscyamus niger): Boş alanlarda, yol kenarlarında ve tarla kenarlarında yetişir. Yapraklarından elde edilen yağ romatizmal ağrılara haricen kullanılır. Kuvvetli bir sinir sistemi yatıştırıcısıdır. Ağrı kesici olarak haricen ve dahilen kullanılır. Nefes darlığına karşı, kurutulmuş yaprak tütüne karıştırılmakta ve bu karışım sigara halinde içilmektedir.

Dereotu, Tere otu, Durak otu (L. Anethum graveolens): Rutubetli ve sulak yerlerde, bahçelerde yetişmektedir. İlkbahardan eylül ayının sonuna kadar vejetasyonu devam eder. Yaprakları ve dalları salata ve yemeklerde koku ve lezzet vermek için kullanılır. Çayı yapılarak içilir. Meyveleri çocuklarda gaz giderici olarak kullanılmaktadır. İştah açar, hazmı kolaylaştırır, barsak gazlarını giderir. Hafif rahatlatıcıdır. Bebeklerin gaz sancılarını giderici ve anne sütünü artırıcı olarak bilinmektedir.

Duvar sarmaşığı (L. Hedera helix): Ormanlık alanlarda, dere kenarlarında çok miktarda bulunur. Süs bitkisi olarak kullanılır. Meyve ve yaprakları müshil, kusturucu ve barsak kurtlarını düşürücü etkiye sahiptir. Taze yapraklar çıban ve sivilcelerin olgunlaştırılmasında kullanılır.

Ebegümeci (L. Malva neclecta): Haziran ve Eylül aylarında yol kenarlarında, tarlalarda, ekilmemiş topraklarda, viranelerde yaygın olarak bulunur. Yaprakları ve genç sürgünleri sebze olarak tüketilir. İçerdiği müsilaj nedeni ile koruyucu ve yumuşatıcı bir etkiye sahiptir. Solunum ve sindirim sistemi tahrişleri ve iltihaplarında koruyucu olarak kullanılır. Taze yapraklarından hazırlanan lapa, cilt üzerindeki çıban ve yaraların ağrılarını dindirmek için tülbent arasında deri üzerine konulur.

Eğrelti otu, güllük, ifteri (L. Pteridium aquilinum): Nemli ve gölgeli alanlarda, ormanlıklarda, dere kenarlarında sıkça rastlanır. Hayvan yemi olarak kullanıldığı gibi, hayvan altlığı ve kavun, karpuz sergilerinde yatak olarak kullanılır. Tenya düşürmekte kullanılmaktadır.

Ekşi yonca (L. Oxalis acetosella): Orman kenarlarında yetişir. Yeşil halde salata olarak tüketildiği gibi, kurutularak çay olarak da tüketilmektedir. Ferahlatıcı ve idrar artırıcı etkiye sahiptir.

Fesleğen, Reyhanotu (L. Ocimum basilicum): Bahçelerde ve akarsu kenarlarında yetişir. Toprak üstü aksamı pazarlarda demet halinde satılır. Yemeklere koku ve lezzet vermek için kullanılır. Yatıştırıcı, idrar artırıcı, ve gaz söktürücüdür. Ayrıca lezzetli olduğundan iştah açıcı ve hazmı kolaylaştırıcı etkiye sahiptir.

Gelin parmağı (L. Sempervivum armenum): Kaya çatlaklarında, taş aralarında ve duvarlarda yetişir. Yaprakları çiğ olarak tüketilir. Haricen yaralara iyi geldiği bilinmektedir.

Geyik dikeni, Akdiken (L. Rhamnus catharticus): Ormanlık alanlarda yetişir. Meyvelerinden elde edilen usare şeker ile karıştırılarak şurup yapılır. Meyveleri kumaş ve yün boyacılığında da kullanılır. 20 adet taze meyve şiddetli ishale yol açar. Ayrıca idrar artırıcı özelliği de vardır.

Güz çiğdemi (L. Colchicum speciosum): Yaylalarda, işlenmemiş tarlalarda, çayır alanlarında sıkça rastlanır. Tohumları yaz aylarında toplanıp ihraç edilmektedir. Bitkiden elde edilen colhicum maddesi bitki ıslahında kullanılmaktadır. Başlıca gut hastalığı olmak üzere modern tıpta birçok ilaç yapımında kullanılmaktadır. Ayrıca dahilen kullanımda idrar artırıcı terletici, müshil; haricen ise ağrı kesici etkileri görülmüştür.

Hindiba (L. Cichorium intybus): Her çeşit toprakta yetişmektedir. Çayırlarda, yaylalarda, işlenen alanlarda ve yol kenarında yetişir. Taze yaprakları salata olarak kullanılır. Kökleri yıkandıktan ve kabuğu soyulduktan sonra gıda olarak tüketilmektedir. Yem bitkisi olarak da değerlendirilir. Safra taşlarını eritir ve dışarı atar. Kanda daha iyi hareket sağlar. Çayı iştah açar, sindirimi kolaylaştırır. Sinir sistemini sakinleştirir.

Hoşkıran (L. Chenopodium album): Nemli yerlerde, mısır tarlalarında yetişmektedir. Bitkinin yaprakları sebze olarak tüketilmektedir. Yaprakları haşlanarak yemeği yapılabildiği gibi kavurması da yapılmaktadır. Mide ağrıları ve anjin tedavisinde kullanılır. Çiçekli dalları idrar artırıcı ve müshil etkiye sahiptir.

Isırgan otu (L. Urtica dioica): Nemli yerlerde, harabelerde, duvar diplerinde ve yol kenarlarında yoğun olarak yetişir. Genç dalları özellikle sürgün uçları pişirilerek sebze olarak tüketilir. Tek başına veya yumurta ile birlikte haşlanıp yağda kavrulduktan sonra üzerine yoğurt dökülerek yenir. Yaprak ve kökleri kan temizleyici, idrar artırıcı ve iştah acıcı olarak kullanılır. Bölgede kanser hastalarına iyi geldiği sanılmaktadır. Ayrıca romatizma ağrılarını gidermek için, taze bitki, ağrıyan yerlere sürülerek tahriş yapılmakta ve kan toplanmasını sağlamaktadır. Öte yandan yaprakların kaynatılması ile elde edilen sıvının saç dökülmesini azalttığı ileri sürülmektedir.

Kaldirik (L. Trachystemon orientalis): Daha çok kuzeye bakan yamaçlarda, dere kenarlarında, çalılıklar ve sulak yerlerde yetişir. İlkbaharda Mayıs-Haziran aylarında genç sürgünler vermektedir. Yörede kavurması ve turşusu yapılan bir bitkidir. Çiçeklenmiş halde toplanan bitki suda haşlanır ve kavurması yapılır. Turşusu ise, sadece gövde ve yaprak saplarından yapılır.

Kantaron, Yara otu, Kuzukıran, Kanotu (L. Hypericum perforatum): Rutubetli yerlerde, çayırlarda ve ormanlarda yetişir. Çiçekleri boya maddesi olarak kullanılmaktadır. Bronşit, astım, akciğer rahatsızlıkları, mide ülseri, hazımsızlık, damar sertliği, dolaşım yetersizliğine iyi gelir. Deri üzerindeki yara ve yanıklara çok faydalıdır. Ihlamur gibi kaynatılarak suyu içilir.

Karahindiba (L. Taraxacum officinale): Yol kenarlarında ve boş alanlarda yetişmektedir. Yaprakları ve dilimlenerek kurutulmuş kökleri su ile kaynatılarak içilmek suretiyle kullanılmaktadır. Hafif mushil, idrar ve safra söktürücü etkilere sahiptir.

Karalahana, Karadeniz lahanası, Pancar (L. Brassica oleracea): Bölgede geniş bir yetişme alanına sahiptir. Toprak yönünden fazla seçici değildir. Rutubetli olan yerleri tercih eden bitki, her mevsim taze olarak bulunmaktadır. Yöre halkı tarafından hemen hemen her türlü yemeği olan lahananın sarması, döşemesi, diplesi ve çorbası önemli yemek çeşitleridir. Hipokrates döneminden beri tedavide kullanılan bir bitkidir. Dahilen yumuşatıcı, hazmı kolaylaştırıcı, balgam söktürücü etkilere sahiptir. Yapraklarından elde edilen usaresi öksürük ve bronşite karşı iyi geldiği bilinmektedir. Ayrıca haricen iyi bir yara iyi edici ve ağrı kesicidir.

Kekik (L. Thymus vulgaris): Dağlarda, kaya açıklarında, yol kenarlarında yetişir. Eskiden kurutulmuş olarak evde yakılarak evin havası temizlenir ve veba hastalığından koruduğuna inanılırmış. Günümüzde baharat olarak yoğun olarak kullanılmaktadır. Kurutulup toz haline getirilerek ızgara ve et yemeklerinde kullanılmaktadır. Son zamanlarda kekik çayı da önem kazanmıştır. Kurutulmuş toprak üstü aksamları çay olarak tüketilmektedir. Grip, nezle, Sürmenaj, astım, ekzema ve saman nezlesine çok faydalıdır. Hazmı kolaylaştırır, böbrek üstü ve diğer salgı bezlerini dengeli bir şekilde çalıştırarak bedene ve ruha sağlık ve dinçlik verir. Bağırsak iltihabını iyileştirir. Sinir krizlerini, kalp çarpıntılarını ve beyin yorgunluğuna giderir. Sinirleri teskin ederek iyi uyku verir. Böbrek ve mesaneyi dezenfekte eder. Bol idrar söktürür. Bağırsaklardaki tenya ve diğer solucanları döker.

Kırlangıç otu (L. Chelidonium majus): Orman altlarında, yol ve tarla kenarlarında, terkedilmiş alanlarda harabeliklerde yetişmektedir. Toprak üstü kısmı ve usaresi idrar ve safra arttırıcı, müshil, yatıştırıcı ve uyutucu etkilere sahiptir. Göz hastalıklarına karşıda kullanılmaktadır. Ayrıca bitkinin öz suyundan elde edilen sarı renkli sıvı siğilllere karşı kullanılmaktadır.

Kişniş (L. Coriandrum sativum): Rutubetli çayır alanlarında yetişmektedir. Sap ve yaprakları sebze olarak tüketildiği gibi, yemeklere koku vermek için kullanılır. Meyveleri baharat olarak kullanılır ve üzerleri şeker ile kaplanarak kişniş şekeri yapılır. İştah açıcı, hazmı kolaylaştırıcı, bağırsak gazlarını giderici ve rahatlatıcı etkisi vardır.

Koyun otu (L. Agrimonia eupatoria): Sulak yaylalarda, çayır alanlarda, dere boylarında sık rastlanır. Çayı sindirim kolaylaştırıcı etkiye sahiptir. Ayrıca karaciğer safra kesesi ve mide rahatsızlıklarına iyi geldiği bildirilmektedir. Ağız diş eti ve boğaz iltihaplarında gargara suyu olarak kullanılır.

Kuzu kulağı, Labada (L. Rumex acetosa): Nemli yerlerde tarlalarda, terkedilmiş alanlarda, yol ve dere kenarlarında yetişir. Yaprakları ve taze gövdesi çiğ olarak yenildiği gibi, pişirilerek sebze olarak da tüketilir. Yemeklere ekşi bir tat verir. C vitamini içerir. Çayı iştah açıcı, kuvvet vericidir. Mushil olarak da kullanılır. Haricen bazı deri hastalıklarına karşı kullanılır.

Madımak (L. Polygonum cognatum): Yol kenarları, kaya açıkları, meralar, yaylalar ve işlenmemiş tarlalarda yetişir. İlkbahardan yaz ortalarına kadar vejetasyonu devam eder. Taze yaprakları ve gövdesi sebze olarak tüketilir. Özellikle bölgenin iç kesimlerinde yoğun şekilde yemeği yapılmaktadır. İdrar artırıcı ve kan şekerini düşürücü etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Damar büzücü özelliği nedeni ile kanamayı dururdur. Yine bu özelliğinden dolayı hemoroit hastalığında da kullanılır. Karın ağrılarına karşı iyi geldiği bilinmektedir.

Mercanköşk, keklikotu (L. Origanum vulgare): Yaylalarda, kurak tepelerde, taşlık sırtlar ve orman açıklıklarında rastlanmaktadır. Baharat olarak kullanılmaktadır. Terletici, idrar artırıcı, gaz söktürücü ve yatıştırıcı etkiye sahiptir.

Melocan, Melvocan, Silcan, Diken ucu (L. Smilax excelsa): İlkbahar aylarında yol kenarlarında, çalılıklarda ve orman kenarlarında yetişen bir bitkidir. Bitki esasta dikenlidir. Ancak ilkbahar aylarında bitki genç sürgünlerini vermeye başlar. Bu sürgünler sebze olarak tüketilmektedir. Melocan kavurması olarak adlandırılan yemeği yöre halkı tarafından sevilerek yenir. İnsanı terletir. Kanı temizler. Cilt hastalıklarına faydalıdır. Frengi hastalığının tedavisinde kullanılır.

Nane (L. Mentha arvensis): Nemli yerlerde, dere yakınlarında ve gölgeli yerlerde yaygın olarak yetişir. Yaprakları taze ve kurutulmuş halde yemeklere koku ve lezzet vermek için kullanılır. Ayrıca çay olarak da tüketimi yapılmaktadır. Hazmı kolaylaştırır. Karaciğer yetersizliğini giderir. Safra kesesi taşının oluşmasını önler ve varsa zamanla döker. Astım, grip, öksürük ve bronşite iyi gelir. Nefes almayı kolaylaştırır. Sinirleri rahatlatır. Kalbi güçlendirir ve çarpıntıyı giderir.

Nergis (L. Narcissus ssp.): Rutubetli yerlerde, bahçelerde yetişir. Süs bitkisi olarak büyük değere sahiptir. Kurutulmuş çiçekleri suda kaynatılmak suretiyle içilir. Kusturucu ve ishal edicidir. Kurutulmuş çiçekleri sakinleştirici, müshil ve ateş düşürücü olarak kullanılır.

Oğul otu (L. Melissa officinalis): Yol kenarları, akarsu kıyıları, kayalık yamaçlar, terkedilmiş yerler ve ormanlık meralarda yetişir. Yaprağı ve genç sürgünlerinden faydalanılır. Yaprakları baharat olarak yemeklerde kullanılır. Halk ilacı olarak asırlardır kullanılmaktadır. Halk hekimliğinde gaz çıkartıcı, terletici, ateş düşürücü, sinirsel mide ve bağırsak ağrılarını ve kasılmalarını giderici, sinirleri yatıştırıcı, sinirleri ve kalbi kuvvetlendirici, kalp çarpıntı ve sıkışmalarını giderici, astım krizlerini önleyici, öksürük durdurucu, karın, mide, romatizma ve hemoroit ağrılarında ağrı dindirici olarak kullanılmaktadır.

Orman gülü (L. Rhododendron ponticum): Rutubetli yerlerde, ormanlık alanlarda yetişir. Arıcılık açısından önemli bir bitkidir. Arılar tarafından bu bitkilerin nektarlarından elde edilen bal, deli bal olarak adlandırılmaktadır. Özellikle romatizmal, idrar söktürücü ve uyuşturucudur. İçerdiği Andromedotoxinin beyindeki merkeze etki ederek tansiyon düşürücü etkisi olduğu bilinmektedir.

Öksürük otu, Kabalak, farfara otu (L. Tussilago farfara): Rutubetli yerlerde, ormanlık alanlarda, dere kenarlarında yetişir. Yaprakları et dolması veya sarmasında ve sapları da turşu olarak kullanılır. Öksürük kesici ve solunum organlarında yumuşatıcı, balgam sökücü etkiye sahiptir.

Papatya (L. Matricaria chamomilla): Yaylalarda, orman açıklıklarında, tarlalarda, boş alanlarda, yol kenarlarında yetişir. Çay olarak kullanımı yaygındır. Karın ağrılarına, gargara halinde boğaz ağrılarına karşı kullanılır. Çiçekleri idrar artırıcı, iştah açıcı ve haricen de yara iyi edici olarak kullanılır.

Pezik-Pazı (L. Beta vulgaris): Nemli yerlerde, tarla ve bahçelerde yetişir. Kültüre alınmıştır. Toprak üstü aksamı halk tarafından sebze olarak kullanılmaktadır. Kavurma, diple, sarma ve çorba gibi yemekleri yapılmaktadır. Yumrusundan ise turşu yapılmaktadır. Semt pazarlarında yoğun olarak satışı yapılmaktadır. Karaciğerin düzenli çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Şeker hastalığı ve vereme karşı korur. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. Sinirleri yatıştırır. Vücudu kuvvetlendirir.

Sakarca, Çökülce (L. Ornithogalum umbellatum): Kasım ayından Hazirân ayına kadar vejetasyonu devam eder. Genellikle fındık bahçelerinde, yol kenarlarında, çayırlık alanlarda yetişmektedir. Bitki taze iken yani çiçeklenmeden önce yaprakları ve soğanı sebze olarak tüketilmektedir. Sakarca mıhlaması olarak adlandırılan yemeği yöre halkı tarafından sevilerek yenir. Vücutta meydana gelen sivilceleri olgunlaştırmada kullanılmaktadır. Soğan kısmı taze veya pişmiş olarak çıban ve sivilcelerin üzerine sarılmak suretiyle kullanılır. Ayrıca yenildiğinde kusturucu, idrar artırıcı ve kalbin kasılmasını kuvvetlendiricidir.

Salep, Çayır otu, Çam çiçeği (L. Orchis ssp.): Taban suyu olan çayırlar, akarsu kenarları ve ormanlık alanlarında yetişir. Kurutulmuş yumruları toz haline getirildikten sonra süt ile pişirilerek gıda olarak kullanılmaktadır. Göğsü yumuşatır, Öksürük söktürür ve bronşları boşaltır. Beyin ve kalbin kuvvetlenmesini ve iyi çalışmasını sağlar. Bağırsaklardaki solucanları döker.

Semizotu (L. Portulaca oleracea): Nemli yerlerde, tarla ve bahçelerde yetişir. Bitki salata ve sebze olarak yemek yapımında bol miktarda tüketilmektedir. Barsak kurtlarını öldürücü, idrar artırıcıdır. İnsana serinlik verir, uykusuzluğu giderir, sinir krizi ve beyin yorgunluğuna iyi gelir. Ayrıca az suda haşlanıp lapa şeklinde alına konursa baş ağrısını giderir. Yanık ve apseli kısımlarda ağrıyı keser ve olgunlaşmasını kolaylaştırır.

Sığırkuyruğu (L. Verbascum spp.): Bol güneşli yerlerde, dağlarda, yaylarda, harman yerlerinde yetişmektedir. Bölgenin iç kesimlerinde çiçekleri sebze olarak kullanılmaktadır, kaynatılarak suyu içilmektedir. İçerdiği saponin etkisi ile bronşit gibi öksürüklü hastalıklarda göğsü yumuşatıcı ve balgam söktürücü olarak kullanılır. Ayrıca içerdiği flovin glikozitleri terletici etkiye sahiptir.

Sinirli ot, yara otu (L. Plantago media): Yol kenarlarında, tarlalarda, kuru çayırlarda sık rastlanılır. Yaprakları yaz aylarında toplanarak gölge bir yerde kurutulur. Faydalanılacağı zaman suyla kaynatılarak içilir. İçerdiği pektin ve tanen kabız yapıcı etkiye sahiptir. Ayrıca tanen hafif mikrop öldürücü etkisi sebebiyle haricen basit yaralar ve sivilcelerin tedavisinde kullanılır. Öte yandan idrar söktürücü, balgam çıkarıcı ve göğüs yumuşatıcı etkisi de vardır.

Sütleğen (L. Euphorbia apios): İşlenmemiş, boş arazilerde yol kenarlarında yetişmektedir. Taze bitkiden sıkılarak çıkarılan süt ile tohumlarından elde edilen yağ siğillere karşı kullanılmaktadır. Bitkiden elde edilen süt, tohumlardan elde edilen yağ ve kökler müshil etkiye sahiptir.

Yaban mersini: (L. Vaccinium myrtillus): Rutubetli yerlerde, orman kenarlarında, yol kenarlarında yetişmektedir. Dalları ile birlikte kesilen çoban üzümü süpürge olarak kullanılmaktadır. Özellikle meyveleri kabız yapıcı etkiye sahiptir. Ayrıca haricen mikrop öldürücü etkisi de vardır.

Yakı otu (L. Epilobium angustifolium): Sulak yerlerde dere kenarlarında ve bataklıklarda sıkça görülür. Kökü kurutulduktan sonra suyla kaynatılarak içilir. Başlıca etkisi kabız yapıcı olmasıdır. Bunun için basit ishallerde kullanılır.

Yarpuz: (L. Mentha pulegium): Rutubetli yerlerde, dere kenarlarında ve çayırlık alanlarda yetişmektedir. Yaprakları kurutularak çay gibi içilir. Lezzeti ve kokusu ile iştah açıcı, hazmı kolaylaştırıcı etkiye sahiptir. Ayrıca ferahlatıcı, rahatlatıcı, kuvvet verici ve balgam sökücü etkileri de bilinmektedir.

Yer elması (L. Helianthus tuberasus): Sebze yetiştirilen bahçelerde yetişir. Yumruları taze olarak yenildiği gibi, haşlanarak sebze olarak da tüketilir. Karbonhidrat miktarının düşük olması (%15) nedeniyle şeker hastaları için faydalıdır. Süt artırıcı, safra söktürücü, idrar artırıcı ve kuvvetli afrodizyak etkilere sahiptir. Ayrıca kan yapıcı olup cildin düzgünlüğünü ve güzelliğini sağlar, mafsal ağrılarını giderir, cinsel gücü artırır.

Yer mürveri, yabani mürver, yivdin (L. Sambucus ebulus): Rutubetli yerlerde, dere ve yol kenarlarında, ormanlık alanlarda yetişir. Yaprak, çiçek ve meyveleri toplanıp kurutulur. Bunlar daha sonra suda kaynatılmak suretiyle faydalanılır. Ayrıca meyveleri boya maddesi olarak kullanılır. İdrar söktürücü, terletici ve mushil etkilidir. Ayrıca kusturucu ve barsak parazitlerini düşürücü etkisi vardır.

Yılan yastığı, Dana ayağı, Nivik (L. Arum italicum): 2000 m yüksekliklere kadar yetişebilir. Gölgeli ve serin yerleri sever. Çalılıklar arasında, kuvvetli topraklarda yetişir. Bitkilerin taze yaprakları ve kökleri haşlandıktan sora sebze olarak tüketilmektedir. Taze yaprak ve kökleri çıban ve sivilcelerde cerahat toplamak için ve basit yaralarda pansuman olarak kullanılır. Kurutulmuş kökleri ise müsilaj ile musil, saponin ile balgam söktürücü ve öksürüklü hastalarda göğüs yumuşatıcı olarak kullanılmaktadır.

Yüksük otu, Mayasıl otu, Parmak otu (L. Digitalis purpurea): Taşlı yamaçlarda, çalılıklar arasında, tarla ve çayırlarda yetişir. Park ve bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılır. Kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Nabzı düzenler idrar söktürücüdür.

Bu bitkiler eski zamanlardan bu yana şüphesiz halk hekimliği ve halk botaniği açısından da tedavi edici özellikleriyle bilinmektedirler. Ancak bazılarının bilinçsiz kullanımı bazen ölümlere, felçlere, organlarda kalıcı hasarlara sebebiyet verebilmiştir. Bilimsel araştırmalarla birlikte halk botaniğine konu olan ve bir kısmı yukarıda listelenen bu bitkiler yörenin ekonomik gelişimi bakımından yeni iş fırsatları da içermektedir. Florası bakımından çok zengin olan Ordu’daki bitki örtüsü özellikle ilaç sanayi bakımından yeni iş ve kazanç alanlarının açılmasına imkân verebilir.